TARAFTAR GRUBU OLMAK, SARHOŞ OLUP, İÇKİLİ BİR ŞEKİLDE
HOLİGANLIK YAPMAK, HELE Kİ BİR İŞYERİNE SALDIRMAK;
KADIN KIZA GALİZ KÜFÜRLER SAVURMAK, HAKARET ETMEK,
İMTİYAZ DEĞİL, SPOR AHLAKİ İLE ÖRTÜŞMEMEKTEDİR
Samsunspor taraftar grubunun, Giresun’un Tirebolu ilçesinde Emrah Usta Et Mangal İşletmesi’ne uğrayıp orada yaptıkları taşkınlıkları ve saldırıyı savunmak; spor ahlakına, sporun ilkelerine ve centilmenliğe sığmadığı gibi, işletme sahibine, ailesine ve çalışan hanımefendilere galiz küfürler savurmak ve ağır hakaretlerde bulunmak da insanlığa sığacak bir davranış biçimi değildir.
Sarhoşluğu bahane ederek bu tür bir saldırı, kimseye özel bir imtiyaz vermemelidir.
Edinilen bilgilere göre, işletme sahibi bu kadar kalabalık bir grubun saldırısı karşısında savunma hakkını kullanmak zorunda kaldığını iddia etmektedir. Bir işletmeye uğrayan taraftar grubunun yarattığı taşkınlığı tasvip edenler varsa; özellikle aile ortamı içerisinde hizmet veren bir işletmenin çalışanlarına bu denli tahrik edici davranışlar sergileniyorsa, bu kişilerin oraya kavga çıkarmak amacıyla girdiği açıktır.
Hiç kimse, hele ki bir işletme sahibi, işletmesine gelen müşterilere kim olursa olsun kaba davranamaz. İşletmeci, yöneticidir, sorumlu müdürdür ve en nihayetinde müşteriyi velinimeti olarak görür; doğrusu da budur.
Bu çerçeveden bakıldığında, işletme sahibinin ortada hiçbir şey yokken neden silah kullansın?
İşletmeye müşteri gelmişse, görevi onlara ikramlarda bulunmak ve sipariş ettikleri menüleri servis etmektir. Nihayetinde bir ticari işletmedir ve müşterisi arttığında bundan memnun olur. Bu durumda neden tezgahtaki silahına sarılsın ki?
Taraftar grubu olmak; kalabalık bir şekilde bir işletmeye girip sarhoşluğu bahane ederek kaba davranışlar sergilemek değildir. Bu tür davranışları savunmak, hiçbir vicdan tarafından kabul edilemez.
Hiçbir işletme sahibi müşterisine kaba davranmaz. Peki, Tirebolu’daki işletmeci neden silahına sarıldı ve ateş etti? Ateş etmeye mecbur bırakıldıysa, bunun sebebi kameralarla ortaya konacaktır.
Ancak işletmedeki hanımlara gereksiz yere galiz küfürler etmek ve başka yollarla tacizde bulunmanın hiçbir savunulur tarafı yoktur.
Eğer bu davranışları savunanlar varsa, aynı durum kendi başlarına geldiğinde nasıl davranacaklarını düşünmeleri gerekir.
Taraftar grubu olmak, kimseye özel bir imtiyaz hakkı tanımaz.
Bir işletmeye girip saldırmak ise, asla ve asla kabul edilemez.
Elbette böyle bir olayın cinayetle sonuçlanması herkes için büyük bir üzüntü kaynağıdır. Kimse bir canın yitirilmesini istemez. Bizler de istemeyiz. Ancak olayın sebebini ortaya koyan kameralar ve kayıtlar açıklanana kadar işletme sahibini tamamen suçlu göstermek, yargısız infazdır.
Tirebolulu işletme sahibi, ortada hiçbir şey yokken neden silah çeksin? Zaten görevi, müşterilerine hizmet etmektir.
Bu gibi taraftar taşkınlıklarının cezasız kalması, gelecekte benzer olayların yaşanmasına zemin hazırlayabilir.
Dün Giresun Valisi’nin açıklamaları da işletme sahibini doğrudan suçlu gibi göstermesi nedeniyle kamuoyunda tepkilere yol açtı. Tirebolu’dan Sayın Vali’ye aktarılan bilgilerin doğruluğunu bilmiyoruz. Sayın Vali, “Olay adli bir vakadır, gerekli incelemeler yapılmaktadır, güvenlik güçleri ve yargı sürece müdahale etmiştir,” şeklinde bir açıklama yapsaydı, bu tepkileri üzerine çekmezdi.
Ortada ölümle sonuçlanan bir hadise var. Ancak sarhoş oldukları iddia edilen taraftar grubunun taşkınlık yapması, kendilerini ayrıcalıklı görmeleri kabul edilemez.
Yukarıda belirtildiği gibi, kamera kayıtları kavganın çıkış sebebini ve taraflarını ortaya koyacaktır.
Bu yüzden işletme sahibini şimdiden suçlu ilan etmek doğru değildir.
Bu gibi olayların tasvip edilmemesi gerekirken, sosyal medya üzerinden bazı Samsunlu siyasilerin, taraftar baskısıyla yaptığı açıklamalar, tertemiz mazisi olan Samsunspor camiasına yakışmamaktadır.
Spor ahlakı ile bağdaşmayan bu davranışları ve özellikle bir işletmede kadınlara yönelik sergilenen çirkin tutumları savunmak mümkün değildir. Bunu en iyi, kamuoyuna açıklama yapanlar bilmektedir. Bildikleri hâlde neden bu yönde açıklamalar yapıyorlar?
Bir işletme sahibinin hayatını karartan bu akılalmaz tutumun Samsunsporlu taraftaları tarafından gerçekleştirilmesi, Tirebolu’da ve Giresun sınırlarında gerçekleşmiş olması, bu şehre yapılmış büyük bir haksızlıktır.
Siyasi kimliklerle yapılan açıklamalarda daha dikkatli olunmalı, olay bir siyasi güç gösterisine dönüştürülmemelidir.
Bu taraftar taşkınlığının ölümle sonuçlanması hepimizi derinden üzmüştür. Bir can hayatını kaybetmiştir.
Bu gibi olaylar, ülkemizde sıkça yaşanırken; gerekli tedbirlerin ilgili kurumlar tarafından alınması elzemdir.
Taşkınlık, şaşkınlık getirmiştir.
İşletme sahibi Emrah Usta, ekmek teknesinde keyfi cinayet işlemez. İşletmesi, ailesinin geçimini sağladığı ticari bir mekândır. Bu kuruma saygısızlık etmez. Kaldı ki burası bir aile işletmesidir.
Olayların farklı şekillerde algılanarak siyasi güç gösterilerine alet edilmesi doğru değildir. Samsunlu siyasiler, taraftarlarının haliyle ilgileneceklerine, olaya farklı bir perspektiften bakmayı denemelidir.
Zaten adli yargı süreci olayları çözecektir. Kamera kayıtları gerçeği ortaya çıkaracaktır.
Yangına körükle gitmek asla tasvip edilemez.
İşletme sahibi Emrah Usta’nın yaptığı ve yapacağı savunmalar, taraftarların işletmeye girişinden sonraki davranışları ve taşkınlıklarıyla birlikte olayın gerçek yönünü aydınlatacaktır.
Bu olay, sosyal medya üzerinden yargı üzerinde bir algı oluşturma çabasına dönüştürülmemelidir.
Hangi pencereden bakarsak bakalım:
Başlangıcıyla üzücü,
Sonucu itibarıyla ise daha da üzüntü verici bir olaydır.
