GÜNDEM

Bulancak’ta Vahşi Madenciliğe Karşı Geniş Katılımlı Miting Düzenlendi

Giresun’un Bulancak ilçesinde, Giresun–Bulancak–Piraziz Çevre ve Doğa Derneği öncülüğünde vahşi madenciliğe karşı geniş katılımlı bir miting düzenlendi. Bulancak Cumhuriyet Meydanı’nda “Toprak Bizim, Yaşam Bizim” başlığıyla gerçekleştirilen mitinge Giresun ve Ordu’nun farklı ilçe ve beldelerinden yüzlerce yurttaş katıldı.

Giresun’un Bulancak ilçesinde, Giresun–Bulancak–Piraziz Çevre ve Doğa Derneği öncülüğünde vahşi madenciliğe karşı geniş katılımlı bir miting düzenlendi. Bulancak Cumhuriyet Meydanı’nda “Toprak Bizim, Yaşam Bizim” başlığıyla gerçekleştirilen mitinge Giresun ve Ordu’nun farklı ilçe ve beldelerinden yüzlerce yurttaş katıldı.

Mitinge; CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Emek Partisi, Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi, Yeşil Sol Parti ve SYKP’nin yanı sıra KESK, Giresun Barosu, Belediye-İş Sendikası, Atatürkçü Düşünce Derneği, NE-DER, Türkiye Ormancılar Derneği, Birleşik Emekliler Sendikası, Emekliler Dayanışma Sendikası, Bulancak Sanat Tiyatrosu ve çok sayıda sivil toplum örgütü destek verdi.

Cumhuriyet Meydanı’ndaki mitinge; CHP Giresun İl Başkanı Gökhan Şenyürek, CHP Ordu İl Başkanı Bülent Akpınar, Giresun Belediye Başkanı Fuat Köse, Görele Belediye Başkanı Hasbi Dede, Espiye Belediye Başkanı Erol Karadere, Çanakçı Belediye Başkanı Tuncay Kasım, Soğukpınar Belediye Başkanı Mustafa Eyice ile siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri de katıldı.

Mitingde yapılan konuşmalarda, vahşi madenciliğin bölgede yarattığı çevresel tahribata dikkat çekildi. Giresun topraklarının büyük bölümünün maden arama ruhsat sahası ilan edilmesinin; tarım alanları, su kaynakları ve doğal yaşam üzerinde ciddi tehdit oluşturduğu vurgulandı. Özellikle Bulancak’ın birçok köyünü doğrudan etkilemesi beklenen maden çalışmalarına ilişkin yurttaşların kaygıları dile getirilirken, köylülerin rızası alınmadan yürütülen süreçlerin kabul edilemez olduğu ifade edildi.

Konuşmalarda; fındık başta olmak üzere tarımsal üretimin, içme suyu kaynaklarının ve bölgenin ekosisteminin geri dönülmez biçimde zarar görme riski taşıdığına dikkat çekilerek, “toprağın, suyun ve yaşam alanlarının şirketlerin değil halkın olduğu” vurgusu öne çıktı. Katılımcılar, çevre mücadelesinin yalnızca bir bölgenin değil tüm toplumun ortak meselesi olduğunun altını çizdi.

Miting, “Toprak bizim, yaşam bizim” sloganları eşliğinde yapılan çağrılarla sona erdi.